Marka bilinirliği oluşturmak, tek seferlik bir kampanyayla sonuç elde edilebilecek kadar basit bir iş değildir. Planlama ve süreklilik isteyen bir yaklaşım gerektirir.
Arama motorlarında üst sıralara çıkmak da aynı şekilde zamana yayılmış bir çabayı zorunlu kılar. Sektörünüzdeki rekabet, anahtar sözcük yoğunluğu ve arama trendleri, stratejinizi sürekli güncel tutmanız gerektiğini hatırlatır.
Ayrıca, algoritmaların değişken yapısı, sitenizin kalitesini ve içeriğini düzenli olarak yenilemenizi gerektirir. Örneğin, popüler anahtar sözcüklere ek olarak niş kategorilere yönelmek, uzun kuyruklu (long tail) aramalarda da önde çıkmanıza yardımcı olabilir.
Uzun vadede başarılı olmak için, sadece üst sıralarda yer almaya odaklanmak yerine, kullanıcı deneyimini üst düzeyde tutan bir yaklaşım benimsemek gerekir. İçerik kalitesine ve kullanıcılara yardımcı olacak bilgilere yatırım yapmak, arama motorlarının da dikkatini çeker.
Kullanıcılar, faydalı içerik bulduklarında siteden hemen çıkmazlar, daha fazla sayfayı inceleme eğilimi gösterirler. Bu davranış, hemen çıkma oranı (bounce rate) gibi istatistiklerde pozitif bir yansıma bırakır.
Arama motorları, bu etkileşimi dikkate alarak sitenin otoritesini artırabilir.
Neticesinde, uzun sürede sağlam bir marka bilinirliği inşa etmek, tam da bu etkileşimlerin birikimine dayanır.