Sıralamalarda öne çıkmanın kısa vadede gözlemlenebilecek faydaları olduğu gibi, uzun vadede de kayda değer getirileri vardır. İlk dönemde hemen sonuç almak zor olabilir.
Yine de zaman geçtikçe, marka imajı güçlenir ve kulaktan kulağa yayılma imkanı artar. İnsanlar, sürekli önlerine çıkan bir firmayı merak eder. İnternet aramalarında üst konumda bulunan şirketler, kulaktan kulağa tanıtım etkisini destekler. Örneğin, birisi bir ürün ya da hizmet arayışındaysa, başkası “Ben şu markayı gördüm,
Google’da da sık karşımıza çıkıyor” diyerek öneride bulunabilir. Bu, görünürde basit bir tavsiye gibi durabilir ama arka planda dijital sıralamanın büyük etkisi yer alır.
Bu etki, zaman içinde marka adıyla yapılan aramaların da yükselmesine sebep olur. Çünkü kullanıcılar sizi tanıdıkça, direkt marka isminizi aramaya başlar. Örnek olarak, “X markası” şeklinde bir arama yaparak sitenize gelmeye eğilimli olurlar.
Bu hareket, arama motoru tarafından bir güven sinyali olarak algılanır ve sitenizin otoritesini daha da güçlendirir. Süreç boyunca üst sıralarda kalıcı olmak, sadece yeni ziyaretçiler değil, aynı zamanda tekrar gelenler için de pozitif bir deneyim sunar. Bu, rekabetin yoğun olduğu sektörlerde oldukça kritik bir konudur.
Çünkü rakipler, benzer arama sözcüklerinde üst sıralara çıkmak için büyük gayret gösterir. Sizin sürekli önde olmanız, onların işini bir hayli zorlaştırır.
Ayrıca, üst sıralara yerleşmek, belli bir süre sonra reklam maliyetlerini de düşürebilir. Organik trafik almaya başladığınızda, ücretli reklam kanallarına harcadığınız bütçeyi azaltma şansınız doğar.
Özellikle Google Ads gibi platformlarda tıklama başı maliyet (CPC) yüksek olabiliyor. İyi bir SEO stratejisiyle organik pozisyon elde eden şirketler, uzun soluklu olarak bu masraflardan tasarruf edebilir.
Elde edilen trafik, sadece sayı anlamında değil, aynı zamanda kalite anlamında da değerlidir. Ziyaretçiler, belirli bir arama sorgusuyla geldiğinden, genelde hedef kitlenize daha yakın profiller olur.
Bu da dönüşüm oranlarını yükseltir.
